Bir parçası hâlâ içimde. Aman Allah'ım! Klaus, o parça seni öldürebilir.
لقد هاجمني وطعنني .بوتد السنديانالأبيض
En azından siz benim işbirliğine hiç yanaşmayan ikinci kişiliğimi... ...ben ya da o Akmeşe kazığını nereye sakladıysa... ...söylemeye ikna edene kadar.
على الأقل ريثما تُقنعوا أنفصامي .بالبوح بمكان وتد السنديانالأبيض
En azından siz benim işbirliğine hiç yanaşmayan ikinci kişiliğimi... ...ben ya da o Akmeşe kazığını nereye sakladıysa... ...söylemeye ikna edene kadar. Her yere baktık.
على الأقل ريثما تُقنعوا أنفصامي .بالبوح بمكان وتد السنديانالأبيض
Dönüşmesi için onu beslemek istiyorlardı. - Öyleyse kazık şimdi nerede? - Şu akmeşe olanı mı diyorsun?
إذًا، أين الوتد الآن؟ - أتقصد وتد السنديانالأبيض؟ -
Dönüsmesi için onu beslemek istiyorlardi.
إذًا، أين الوتد الآن؟ - أتقصد وتد السنديانالأبيض؟ -
Akmeşe ağacı. Eskisinin yerine geçen tek ağaç o olmalı.
،شجرة السنديانالأبيض .لا بدّ أن شجرة حلّت مكان القديمة
Elimde ak meşe ağacından yapılmış... ...bir kazık bulunmakta.